Türkiye’de düzensiz göçmen meselesinde oldukça ön plana çıkan Afganistan coğrafyasında nüfûsun çoğunlukla Türk kökenli olduğunu dünya çapında kaç kişi bilmekte? Afganistan’daki karışık siyâsî ve içtimâî durumlardan dolayı Türkiye’ye kaçak yollardan gelen, kimliği belirsiz kişiler bu kısa sürede tâciz, tecâvüz, hırsızlıkla anılmaya başlamıştır. Türk halkına verdiği huzursuzlukla anılan bu kişilerle hatta daha beterleriyle Afganistan’daki Türk halkı yıllardır karşı karşıya.
Asya’nın kalbi olarak anılan bu coğrafya yüzyıllardır Büyük İskender, Moğollar, Sovyet Birliği, Amerika ve diğer güçler tarafından işgal girişimiyle savaşmakta. Kuzey Afganistan(Güney Türkistan), Batı Hindu Kush Dağlarını ve Ceyhun Nehri’nin yüksek ovalarını barındırır. Türkmenistan, Özbekistan ve Çin (Doğu Türkistan) ile sınır paylaşmaktadır. Güney Türkistan bölgesinde önemli doğalgaz, yakıt mâdenleri mevcuttur. Coğrâfî konum olarak da Türkiye ile Türk Dünyâsı arasında önemli bir bağlantı noktası olduğu söylenebilir. Yıllardır süren savaş ve kargaşanın bu coğrafyada yaşayan herkese dokunduğu yadsınamaz. Fakat şu da kaçınılmaz bir gerçektir ki bu karmaşada en büyük darbeyi bölgenin yerlileri olan ve bu coğrafyada yüzyıllardır yaşayan Türkler almıştır.
Coğrafya
Afganistan otuz dört ilden oluşmaktadır. Badakhshan, Balkh (Belh), Ghazni (Gazne), Faryab, Jowzjan, Kunduz, Sarepol, Samangan ve Takhar önde olmak üzere ülkenin birçok ilinde halk arasında Türk dili ve Türk kültürü hâkimdir. Bunun yanı sıra Selçuklu İmparatorluğu’nda önemli role sâhip olan Herat gibi sonradan Farslaşmış fakat halâ toprağında Türk târihî taşıyan iller de bulunmaktadır. Bu iller Kuzey Afganistan bölgesinde yer alır ve bu bölge Güney Türkistan olarak adlandırılır. 19. yüzyıla kadar bir Türk eyâleti olan Güney Türkistan bölgesinde milyonlarca Özbek, Türkmen, Kazak ve Kırgız Türkü yaşamaktadır. Ülkenin resmî ve kesinleşmiş bir nüfus sayımının olmamasından dolayı, Türk nüfûsunu kesin bir sayı ile belirtmek mümkün değil. Uluslararası kaynaklara göre sâdece Özbekler otuz milyonluk nüfusun üç milyonluk kısmını oluşturmaktadır. Afganistan’daki Türk nüfusunun sayısını hesap ederken doğumu kayda geçmemiş, dağlık ve ulaşılması zor olan bölgelerde yaşayan Türklerin de oldukça fazla olduğunu göz önünde bulundurmakta fayda var.
Kültür
Güney Türkistan Türklerinin dînî İslâm’dır. Bu sebeple, İslâm dîninde yer alan bayramlar oldukça büyük bir öneme sâhiptir. Bunun yanı sıra, takvimin yenilenmesiyle birlikte baharın ilk gününde Nevruz bayramı kutlanır. Çoğu Türk mutfağında olduğu gibi yemeklerde sıkça et, özellikle kuzu eti kullanılır. Özbek Türklerinin pirinç, et ve havuç içeren meşhur Özbek pilavı evlerde sık sık pişirilir. Neredeyse her evde bulunan ve ülkenin önemli bir ihrâcat ürünü olan kırmızı ve çeşitli motifli halılar Özbek ve Türkmen kadınlar tarafından ustaca örülür. Bu coğrafyada yaşayan insanların bilim, şiir ve edebiyata da oldukça büyük bir önem verdikleri bu serinin devâmında daha detaylı incelenecek olan Ali Şîr Nevaî, Mevlânâ, Farabi ve benzeri şair ve bilim insanlarının eserlerinde görünebilir.
Bir Türk Coğrafyasında Afgan Yönetim
Afganistan, 5. yüzyıldan 17. yüzyılın sonlarına kadar Ak Hun İmparatorluğu, Gazneli Mahmut, Timur ve Babür Şah gibi çeşitliği Türk hükümdarlar ve imparatorluklar tarafından yönetilmiştir. 1600’lü yılların sonundan bu yana Afganistan’da, Peştunlar kullanılarak, İngiliz desteği aracılığıyla Batı emperyalizmi hüküm sürmektedir. Serinin devâmında coğrafyanın târihî ve coğrafyada izleri bulunan imparatorluklar daha detaylı incelenecektir.
Kimdir Bu Peştunlar?
Peştunlar, diğer adıyla Afganlar, Afganistan’ın güneydoğusunda (Pakistan sınırında) yaşayan İran kökenli bir millettir. Göçebeliği devam ettirenler her ne kadar şehirleşmenin etkisiyle azaldıysa da bu insanların büyük bir kısmı hâlâ bu yaşam tarzını sürdürmekte. Peştunlar çeşitli kâbilelere ayrılıp günlük yaşamlarında kendi törelerini ve yasalarını kullanmaktadırlar. Dil ve edebiyat çeşitliliği, kadınların toplumdaki rolü, insan ilişkileri ve yeme içme alışkanlıkları gibi birçok dalda Türklere ve ülkedeki diğer milletlere göre farklılık gösterirler.
17.yüzyılda Babür İmparatorluğu’na karşı İngiliz tâlîmatları ve desteğiyle başkaldırmış ve gücü elde etmişlerdir. Güney Türkistan’ın birçok bölgesinde, Özbek ve diğer Türk beyliklerini bölmek amacıyla Peştun kâbileleri yerleştirilmiştir. O günden bu yana, güçlü bir propaganda ile bölgedeki Türklerin elinden yetkiyi alarak gücün, Peştunlarda kalması sağlanmaktadır. Afganistan’da Türkler, Farslar ve daha birçok çeşit millet yaşadığı hâlde ülkenin adı, yıllardır sürdürülen bu emperyalist oyuna işâret etmektedir. Bunun yanı sıra, ülkenin ana dili olan Farsçanın yanında Peştucayı da ekleyerek dile üstünlük kazandırmaya çalışmışlardır. Tüm ülkedeki okullarda Peştuca dersi zorunludur.
Türklerin Düşmanı
Halk arasında söylenen anekdotlar, Peştunların Türk dilinin ve kültürünün ortadan kaldırılmasına dâir kullandıkları birçok metottan bahseder. Misal; Peştunların yönetimi altında bir zamanlar tüm okullarda Peştuca eğitim zorunlu olmuştur. Bunun sebeplerinden biri öğrencilerin dillerini öğrenmek ve geliştirip yaymaktan alıkoymak, diğeri ise Türk çocuklarının Peştuca bilmemelerinden dolayı her türlü eğitim alma fırsatının engellenmesiydi.
Türklere karşı yapılan eylemlerden konuşurken 2007 yılında Güney Türkistan’da bulunan ve Özbek Türklerinin yaşadığı Jowzjan ilinde yer olan olaylardan bahsetmek şarttır. Jowzjan iline adı yıllarca yolsuzluk ve rüşvetle bilinen Peştun bir vâli atandığında, halk protesto etme amacıyla ayaklanmıştı. Bu protesto bu vâliyi korumak amacıyla devletin halkın üzerine ateş etmesiyle sonuçlandı. Kırka yakın Türk yaralandı ve onlarca Türk canını yitirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin basınında da yansıyan bu olaylara âit görüntüler, dünyânın dört bir yanında yaşayan millettaşlarımızın yüreğini elbette ki sızlatmıştır.
Türk yönetimi ülkeden kalktıktan sonra, neredeyse tüm krallar, hükümdarlar ve cumhurbaşkanlarının milliyeti Peştun olmuştur. Bu da yönetimde ve devlette olabildiğince az miktarda Türk etkisinin başlıca sebebidir. Yönetimde Türk etkisinin az olması demek, Güney Türkistan’ın önemli madenleri ve bereketli toprakları sâyesinde elde edilen gelirin Peştun illere dağıtılması ve Güney Türkistan’daki illere altyapı, eğitim ve sağlık gibi hayâtî konularda neredeyse hiç yatırım yapılmaması demektir.
2021 yılında Peştun asıllı Taliban örgütü, on sene önce kaybettiği güçlerini geri aldı ve böylece Güney Türkistan’ın özgürlük fırsatı bir kez daha elinden alındı. Haber manşetlerinde Afganistan ve Taliban yönetimi ile ilgili haberleri görmeye dünyânın her yerinde yaşayan insanlar alıştı. Fakat her zaman, eğitime erişmeyecek Türk çocukları, özgürlüğü ve yaşam hakkı elinden alınmış Türk kadınlarını ve kendi toprağında Türk dilini konuşamayan milyonlarca Türk, bu manşetlerin arkasında kalıyor. Her geçen gün Güney Türkistan toprakları nesillerce o toprakta canından can katan Türk halkının elinden alınarak Peştunlara verilmektedir.
Türk halkına karşı tıpkı bir halı gibi milim milim işlenen bu zulüm her ne kadar tüm umut ışıklarını söndürmeye çalışsa da şanlı Türk milletinin elbet egemen olacağı gerçeğinin değiştiremez.
Izğırık yıl basıladı
Közlerimiz açıladı
Yine Timur toğuladı
Kut küni yakınlay kalgan
Çetin kış geçecektir
Gözlerimiz açılacaktır
Yine Timur doğacaktır
Kutlu günler yakındadır
KAYNAKÇA
(1) Ahmetbeyoğlu, Ali. 10. Asra Kadar Afganistan’da Türk Varlığı. İRTAD. Sayı: 5. Aralık 2020. s. 14-23.
(2) Bulut, Arslan. Afganistan’ın Yarısı Türk. Ötüken. Eylül 2001.
(3) Hashmat, Ajruddin. Brookfield, Michael. The geology and petroleum potential of the North Afghan platform and adjacent areas (northern Afghanistan, with parts of southern Turkmenistan, Uzbekistan and Tajikistan). Earth Science Reviews. Sayı: 55. Ekim 2001. s. 41-71.
(4) Fevzi, Firuz. Afganistan’da Türk Kültürü ve Edebiyatı Üzerine Bir Araştırma. Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi, cilt:1. Sayı:1. 2012. s. 549-553.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.