“Âsımın nesli, diyordum ya” der Mehmet Akif. Gençler bugünden geleceğe uzanan bir nesildir. Bir milletin hem bugünü hem yarınıdır. Genç sâyesinde bir millet var olur, şehitlerimiz gençlerdir. Türk gençleri olmasaydı, Türk milleti var olur, var kalır mıydı? Çanakkale’de genç vardır, Kuruluş Savaşı’nda genç vardır.
Türk aydını, Türk’e lâyık siyâsetçi, ideal bir gençlik hayâli kurmuş; hayâlin ülküye dönüştüğü zamanlar olmuş, ülkü gayrete açılmıştır. Farklı adları, farklı çalışma biçimleri vardır ama özleri, hedefleri, kırmızı çizgileri aynıdır. Mehmet Akif’in âsımın nesli; milliyetçilerin “Ülkücüleri, Nizamı Âlem gençleri, Alperen Ocaklarının gençleri” aynı özelikleri taşır, aynı nehre akarlar. İnançları bellidir, kırmızı çizgileri âşikardır, ahlâk ve fazîletleri fersah fersah uzaktan görünür.
Fikir adamı da sanat ehli de aksiyon insanı da hep gence hitap etmiştir. “Ey genç!” diye başlamışlardır. Her peygamber gençleri çok sever onlara özel yer ayırırdı. Onlar davranmadan önce kendisi onlara selam verir, hal ve hatırlarını sorardı. Uhud Savaşı öncesi planında, gençlerin görüşlerini kabul etmiş onlara uymuştu. Önemli bir başka savaşa gönderirken ordunun başkomutanlığına bir genci tâyin etmiştir: Uzame B. Zeyd (Artık köle olmasa da alışkanlık gereği, köle zeyd denen sahabenin oğlu Usame). O orduda Hz. Ebubekir gibi büyükler nefer idi.
Gâzi Mustafa Kemal Atatürk, “Ey Türk gençliği!” diye gençlere ve dolayısıyla bütün millete hitap emiş, vazîfelerini hatırlatmıştır.
Hiç düşündünüz mü? Bu gençler, bir fikir sahibi, bilgi sâhibi olurlarsa ne olur? Neler olmaz ki… sayıları çoğalsın neler olacağını görürsünüz.
Şu anda okuduğunuz satırların, içinde bulunduğu derginin, Millî Devlet gazetesinin; kadrosunu oluşturan, üreten, yaşatan, yayan ve daha nice güzel faâliyetlerin içinde bulunan bu gençler, farklı gibi görünen ama gerçekte özleri özetleri aynı olan ülkücü kadroların o “aynı”ları kendilerinde barındıran bu gençler, “Mefkûre Mektebi” gençleridir. Elinizdeki Yeni Ufuk dergisini okuduğunuzda haklı olduğumu anlayacaksınız. Kendi yazdıklarını, yaşayan veya rahmete kavuşmuş büyüklerinden yansıttıkları fikirleri ne güzel sunuyorlar.
Yeni Ufuk dergisinin 100. sayısını çıkaran bu gençleri tebrik ediyor, Yüce Allah’tan hem kendilerinin hem dergilerinin sayısını arttırmasını niyaz ediyoruz.
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.