Bana öyle geliyor ki, ilköğretime yükseköğretimden daha fazla önem verilmesini isteyenler, bunun tam aksini iddia eden Tubâ ağacı nazariyecilerinden daha az hata içinde değildirler. İkisinden birini şuurlu bir ihmale kurban eden maarif politikası, bütün tahsil derecelerine şamil maarif kavramını tek cepheli bir görüşün emrine vermiş olur. Tubâ ağacı münakaşası yanlış açılmış bir davaya benziyor. Yanlış açıldığı için olacak ki, yıllarca süren fikir karşılaşmalarından hiçbir netice alınmadan, o dava kapanıp gitmiştir.
Böyle olunca, gücümüz yettiği kadar ilk, orta, yüksek okul ve üniversite mi açacağız.
Bir bakıma evet. İhtiyacımız varsa, paramız varsa, elemanlarımız varsa, ne duracağız, elbette.
Bir bakıma hayır. Mevcut okul ve üniversitelerimizin hepsi, modern ve medeni bir seviyeye ulaşabilmek için, yıllardan beri çeşitli eksiklerinin tamamlanmasını boş yere beklerken yenilerini nasıl kurarız? Bugünkü okul ve üniversitelerimiz, öğretmen, profesör, kitap, malzeme, laboratuvar bakımından, bir türlü tedarik edemedikleri o kadar çok öğretim vasıta ve elemanlarına muhtaçtırlar ki, onları tamamlamak, elbette ki, yeni okul ve üniversiteler açmaktan evvel düşünülecek meseledir. Kendine has şart ve ihtiyaçlardan doğan Atatürk Üniversitesi istisna edilebilir.
Şu doğum tarihini Fatih devrine kadar götürmekle övündüğümüz İstanbul Üniversitesi bile, üniversite adına layık olabilmek için daha nelere nelere muhtaç! Çoğu kitapsız öğrencilerle esersiz profesörlerden mürekkep, garip bir ilim müessesi olmaktan kurtarılmayı bekleyen bu üniversitelerimizin yanı sıra, İzmir’de ve Karadeniz’de, her bakımdan daha kusurlu üniversiteler açmakta umduğumuz fayda nedir?
En ihtişamlı binayı, kapısına üniversite levhası asmakla üniversite haline getiremeyiz. Programların batı üniversitelerindekilerden tercüme olması da surî bir benzeyiştir. Hatta zengin (ve eser sahibi!) bir profesörler kadrosu da üniversiteyi tamamlamaz. Hakikati araştırma tecessüs ve humması veren bir ilim atmosferi lazımdır ki, bunu bulamadıkları için birçok yabancı profesörler İstanbul’dan bile kaçtılar!
KAYNAKÇA
Safa, Peyami. Eğitim, Gençlik, Üniversite. Ötüken Neşriyat. Sf. 299.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.