Târihi seyir içerisinde bölgeler arası diğer boylara nazaran fazla yerleşim gösteren Yıva boyu, Oğuzların Üçok koluna mensup bir boydur. Kaşgarlı Mahmud, 11. yüzyılda bu boyun adını İva, Yava, Yıva ve Ava isimleriyle anmıştır. Farklı bölgelerde isim değişiklikleri olması bize Yıva boyunun yerleşim dağılımının yoğun olduğunu göstermektedir. Yine Kaşgarlı Mahmud Yıva boyunu, boy sıralamasında dördüncü boy olarak göstermiş ve damgalarını belirlemiştir. Reşidüddin ise 14. yüzyılda bu boyun sırasını yirmi üçüncü olarak göstermiştir. Yıva boyunun kelime mânâsını ise “derece/mertebe noktasında en üstün” olarak belirtmiştir. Aynı zamanda Reşidüddin, Yıva boyuyla ilgili olarak diğer boylarla ortak noktalarına da temas etmiştir. İğdir, Büğdüz, Kınık boylarıyla ortak bir ülüşe (ortak et payı) sâhip olduklarını, bu ülüşün genellikle hayvanın aşığlu kısmından olduğunu belirtmiş bunun yanında her boyda olduğu gibi ongonunu (kuş) da çağrı (çakır kuşu) olarak ifâde etmiştir.
Târihte özellikle İva Perçem’e âit olan Türkmenlerin Cebel bölgesinde bulundukları faâliyet sonucunda –bu genellikle kaynaklarda yağma olarak geçer- sürgün hayatları çok olmuştur. İsim değişikliğinin bu kadar fazla olmasını farklı bölgelere dağılımın sebeplerinden bir tanesi olarak gösterebiliriz. Abbasilerle bu noktada sorun yaşayan Yıva boyunun bir kısmı özellikle Moğol istîlâları sürecinde Azerbaycan Türkmenleriyle birlikte Batı bölgelerine gitmiş olma tahmînî târih araştırmacıları bakımından söylenmektedir. Hatta istîlâdan sonra artık İran’da bu boyun adı görülmemektedir. Sadece Safevi döneminde Kaçar boyunun obaları arasında Yıva boyuna rastlamak mümkün olmuştur. Yine Kaçar boyu da istîlâ sonrasında Bozok Yöresinden ayrılıp Kuzey Azerbaycan’daki Gence yöresine göç etmişlerdir. Reşidüddin’in Câmi ut –tevârih adlı eserinde Moğolistan istîlâsı için şu satırlar geçmektedir: “Süleyman Şah, halîfelik hükûmetine samîmî bir şekilde bağlanmıştı. Komşuları, emirleri, Fas’taki Salurlular Musul hükümdarı Hülagü’yü metbu tanıdıkları halde Süleyman Şah, Halîfe’den ayrılmadı. Hatta 1258 yılında Moğollar Bağdad’ı kuşattıklarında şehri müdâfaa edenlerden biri de Süleyman Şah idi. Bağdat’ın düşmesi üzerine Süleyman Şah da halîfe ve diğer Türk kumandanları ile birlikte şehit edildi.” Öyle ki Süleyman Şah zamanında bu bölgelerin nasıl mâmur olunduğuna dâir kendi yazdığı rubâîsine de yer verilmiştir:
“ Zavallı Bedr oğlu Halil şaşkınlaşıp
Baharın (kale) arzusu tohumunu ruhuna ekmiş
Hırsının şeytanı Süleyman’ın mülkünü (almayı) arıyordu.
(Fakat) Süleyman’ın (Hzt) devlerinin elinde mahvoldu.”
16. Yüzyılda Anadolu’da Yıvalar’a âit yirmi yer adı nüfuslardan tespit edilmiştir. En önemlileri Halep Türkmenleri arasında yer almış olan bâzı oymaklar da mevcuttur. Halep’te “hayl” olarak geçen yâni Arapça “atlı sınıfı” anlamına gelen bu oymak özellikle Kanunî Sultan Süleyman döneminde 200 çadırdan oluşmaktaydı. II. Selim zamanında giderek nüfusları artmıştır. Öyle ki nüfus artışından kaynaklı bu oymak beş kola ayrılmıştır. 16. yüzyılda bir başka Yıva oymağı Durmuş Hacılı, Dergeç, Esenceli, Yahşı Hanlı, Sufyanlı ve Yıvalı adlı obalara ayrılmıştır. Bu obalardan bâzıları ise güney ve güneybatı bölgelerindeki Gündüzlü ve Kınık yöresine karışmış ve buradaki kışlaklarda çiftçilik yaparak geçimlerini sağlamışlardır. Yine çiftçilik üzerinde yoğun nüfusa sâhip olan Yıva boyu Prof. Dr. Faruk Sümer’e göre Kayseri’de bulunmakta olup 183 vergi nüfusu tespit edilmiştir. Yine Faruk Sümer’e göre Ürgüp civarında da Yıva oymakları bulunmaktaydı. I. Selim döneminde bu oymak üç kola ayrılmıştır. Birinci kol 46 vergi nüfuslu Kışlacık’ta, 48 vergi nüfuslu Kara-Yıvala olarak, üçüncü kol 41 vergi nüfuslu olarak Ağ-İshaklu olarak adlandırılan ekinliklerde çiftçilik yapmışlardır.
Bayezid döneminde İç-İl’deki (Mersin) büyük oymakların arasında Yıva bulunmaktaydı. Buradaki boy mensupları Büyük Yıva ve Küçük Yıva olmak üzere iki kola ayrılmışlardır. Bu ayrılma yaşadıkları bölgeye nazaran gerçekleşmiştir ki Büyük Yıvalar, Eski Gülnar ile Anamur arasındaki Aksaz yöresinde; Küçük Yıvalar, Anamur’un kuzey ve batı kısımlarında yerleşkelerini tutmuşlardır. Nüfus yoğunluğunun II. Bayezid zamanında olduğunu bildiğimiz bu boyun Büyük Yıvalar adlı oymağına âit kırk civarında köyü bulunmaktadır. Küçük Yıvaların ise on dört köyü tespit edilmiştir. Bir kısmı ise Tarsus yöresine yerleşmiştir. Toplu halde uzun yıllar mesken tutan bu boyun adını muhâfaza etmesi özellikle kültürel hayatın canlılığını da diri tuttuklarına dâir bir işârettir diyebiliriz.
Son olarak yine Prof. Dr. Faruk Sümer’e göre Yıvaların yerleşim bakımından bâhsi geçen bölgelerden başka ayrıldığı kollar Halep Türkmenleri, Dulkadırlı, Yeni İl ve İran Yıvalarıdır.
ANADOLUDAKİ YERLEŞİM YERLERİ
Yuvaköy- Amasya-Ezine
Yuva- Ankara-Yenimahalle
Yuva-Ankara-Çubuk-Sirgeli
Yuva- Antalya-Elmalı
Yuvalılar- Antalya-Finike
Yuvacık- Antalya-Kaş-Kalkan
Yuva- Bolu-Merkez
Yuva- Bolu-Seben
Yuva- Burdur-Ağlasun-Kızılkaya
Yuva- Burdur-Tefenni
Yuvalak- Burdur- Tefenni
Yuvalar- Çanakkale-Çan
Yuva- Çankırı-Orta
Yuva- Çorum-İskilip
Yuva- Denizli-Çivril-Işıklı
Yuvaköy- Giresun-Dereli_Yavuzkemal
Yuvalı- Hatay-Hassa-Aktepe
Aşağıyuva- Kastamonu-Kuzyaka
Yuvacık- Koçaeli-Bahçecik
Yuva-Nevşehir
Yuva- Aksaray-Taşpınar
Yuva- Sivas-Divriği-Sincan
Yuva- Sivas-Gürün-Konakpınar
Yuva- Sivas-Saray
Kaynakça:
(1) TDV İslam Ansiklopedisi. İstanbul,43.cilt. 2013. syf. 547-549
(2) Sümer Faruk. Oğuzlar (Türkmenler), Târihleri, Boy Teşkilatı, Destanları. Ankara Üniversitesi, Dil ve Târih-Coğrafya Fakültesi Yayınları:170.İkinci baskı.syf. 351-358
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.