Traktör Sazi, İran liginde oynayan bir futbol kulübüdür. Ancak kulübün oynadığı maçları incelediğimizde Traktör Sazi’nin yalnızca bir futbol kulübü olmadığını, İran’daki Türk kimliğinin bir dışavurumu olduğunu görmekteyiz. Kulübün ilk kurulduğu zamanlarda oyuncularından teknik ekibine bütün mensupları Güney Azerbaycan Türklerinden oluşmaktaydı. Ancak Traktör Sazi’nin gündeme gelmesini sağlayan faktör, oyuncuları değil kulübün taraftarlarıdır. Güney Azerbaycan Türklerinden oluşan taraftar grubunun maç esnasında attığı sloganlar ve oluşturduğu atmosfer, millî mesajlar içermektedir. Güney Azerbaycan Türklerinin bağımsızlık isteğini tribünlerde haykırabilmeleri İran hükûmetinin baskıcı politikalarına karşı bir tepkidir. Bu yazımızda Traktör Sazi’nin etkilerinden ve Güney Azerbaycan Türkleri için öneminden bahsedeceğiz. Ama öncesinde İran’daki Türk varlığına kısaca göz atmak yazının bütünlüğü açısından faydalı olacaktır.

İran’daki Türk Varlığı

Güneyde Basra Körfezi ve Umman Körfezi, kuzeyde ise Hazar Denizi ile çevrili İran coğrafyasında ciddi bir Türk nüfusu bulunmaktadır. İran’da yaşayan Türkler için Azerbaycan Türkü, İran Türkü gibi çeşitli tabirler kullanılmaktadır. Güney Azerbaycan, İran’ın kuzeybatısında Türk nüfusunun yoğun olduğu bir bölge olarak tanımlanmaktadır. Ancak İran’daki Türk kimliği bununla sınırlı değildir. Resmî kaynaklara göre İran’da Türk nüfusu %15-%25 arasında değişmektedir. Gayrıresmî oranlara bakıldığında ise %80’e yakın Türk nüfusundan bahsedilmektedir. Özellikle Güney Azerbaycan olarak tanımlanan İran’ın kuzeybatısında yoğunlukta yaşayan Türkler bulunmuş oldukları bölgelerde Türk varlığını sürdürmektedir. “Bu kapsamda, 2012 yılında İran Genel Kültür Konseyi tarafından Ülkenin Genel Kültür Endeksleri Araştırma ve İnceleme Projesi adı altında yapılan nüfus ve kültür araştırmasına göre, Batı Azerbaycan ilinin nüfusunun % 76,2’si Türk, % 21,07 Kürt ve % 0.8 İranlı, % 1.08 Ermeni, Süryani ve diğer etnik kökenlerdendir.”

İran’da Türklerin ciddi bir nüfus oranı olduğu kadar nüfuz etkisi de oldukça fazladır. İran tarihte pek çok kez Türk hâkimiyetine tâbi olmuş bir ülkedir. Türkler, İran’ı Abbasiler devrinden itibaren Selçuklular, Harezmşahlar, Akkoyunlular, Safeviler, Afşar ve Kaçar Hanedanlıkları vasıtasıyla 1925 yılına kadar, neredeyse bin yıla yakın yönetmiştir.  1925 yılına gelindiğinde ise İngilizlerin desteğiyle iktidara gelmiş olan Fars kökenli Pehlevi Hanedanlığı, İran yönetimini ele geçirmiştir.  İran’da yaşayan Azerbaycan Türkleri; Güney Azerbaycan Hareketi, Müslüman Halk Hareketi, Babek Kalesi Hareketi gibi hareketlerle İran’da Türk kimliğini korumaya yönelik girişimlerde bulunmuşlardır. 1828 yılında Türkmençay Antlaşması’nın imzalanmasıyla da İran’ın Aras Nehri’nin kuzeyindeki topraklar Rusya’ya bırakılmıştır. Böylelikle Azerbaycan toprakları, kuzey ve güney olarak ikiye ayrılmıştır. Kuzey’de kalan bölge bugün Azerbaycan Cumhuriyeti olarak bildiğimiz ülke, güneyde kalan kısım ise İran sınırlarına tâbi Güney Azerbaycan bölgesidir. Tüm bu tarihî sürece baktığımızda Türklerin evvelden beri İran topraklarında varlık gösterdiği, hatta birçok dönemde hükümranlık sürdüğü de göz önünde bulundurulduğunda İran’ın bir Türk yurdu olduğunu söylemek gerekir.

Mevcut İran hükûmeti bölgedeki Türk varlığını sindirememekte ve İran’da yaşayan Güney Azerbaycan Türklerine ırkçı yaklaşımlar sergilemektedir. Pek çok Güney Azerbaycanlı, İran merkezî hükümetinin ırkçı politikalarına maruz kaldığı için millî kimliğini sürdürmekte güçlük çekmektedir. Türkçe konuşulmasına dahi tahammül edemeyen İran rejimi Türklüğünü dile getiren pek çok Güney Azerbaycan Türkünü haksız yere tutuklayarak hapishanelerde kötü muameleye maruz bırakmıştır. Türklerin yoğunlukta yaşadığı bölgelerdeki eğitim kurumlarının inşa ve imarını geciktirerek Güney Azerbaycan Türkü çocukları eğitim hakkından mahrum bırakmıştır. Çocuklarına Türkçe isim koymak isteyen ailelerin bu talepleri ilgili nüfus müdürlüklerince reddedilmiş ve Türkçe isim yerine Farsça isim koymaları önerilerek Türklerin millî kimliğine de müdahale edilmiştir. Tüm bu yaşananlar göstermektedir ki Güney Azerbaycan Türklerinin, yaşama, eğitim ve adil yargılanma gibi temel hak ve hürriyetleri İran hükûmeti tarafından hukuka aykırı bir şekilde ihlal edilmektedir. Güney Azerbaycan Türkleri bu haksızlıklara karşı mücadele etmek, millî kimliklerini korumak ve seslerini duyurmak için geçmişten günümüze kadar birçok yol denemiş özellikle siyasî ve kültürel yapılanmalar içerisine girmiştir. Bu konuda basına da yansıyan ve ses getiren unsurlardan biri de İran liginde bir futbol kulübü olan Traktör Sazi olmuştur.

Traktör Sazi

Traktör Sazi 1970 yılında Türklerin yoğunlukta yaşadığı Tebriz şehrinde kurulmuş, İran liginde oynayan bir futbol kulübüdür. İsmini de Tebriz şehrindeki bir traktör farikasından almıştır.

2000’li yıllara gelindiğinde kulüp el değiştirmiş ve Sepahe Aşura tarafından satın alınmıştır. 2018 yılında da kulübün adı Traktör Azerbaycan olarak güncellenmiştir. Daha sonraları isminin sadece Traktör olmasına karar verilmiş ve Traktör ismiyle maçlara devam etmiştir. Traktör, Güney Azerbaycan Türkleri için oldukça önemli bir konumdadır. Güney Azerbaycan Türklerinin yoğun ilgisiyle İran’da en çok taraftara sahip olan kulüplerden biri olmayı başarmıştır. Kulübün etkisi İran sınırlarını aşmış başta Azerbaycan olmak üzere Türk Dünyası’nda da doğal taraftarlar edinmiştir. Öyle ki Türkiye’de de kulübün formasına sahip olanların sayısının artış gösterdiği ve Traktör’ün maçlarının dikkatle takip edildiği gözlenmiştir. Traktör kuruluş yıllarında alt liglerde oynarken yıllar içerisinde bir üst lige çıkmayı başarmıştır. Şu anda  Persian Gulf Pro Ligi’nde oynamaktadır. 2013-2014 ve 2019-2020 sezonlarında İran’da “Hazfi Kupası” adıyla oynanan resmî ulusal turnuvada şampiyonluk almışsa da bu zamana kadar ulusal ligde şampiyonluk kazanamamıştır. Ancak basında konuşulan Traktör’ün ligdeki başarısından ziyade tribünlerde ortaya koyduğu milliyetçiliktir.

Futbol maçları sırasında tribünlerde meydana gelen hava genellikle politik veya kültüreldir. Belki de futbolun dünya genelinde bu kadar çok rağbet görmesinin sebeplerinden biri de budur. Bir futbol müsabakasına takım nasıl günler öncesinden hazırlanıyorsa taraftar grubu da aynı titizlikle maç gününe hazırlanır. Maç esnasında atılacak sloganlar, söylenecek besteler belirlenir. Hele de oynanacak maç uluslararası bir karşılaşmaysa tüm ülke o güne kitlenir. Adeta millî bir gün gibi pankartlar hazırlanır, taraftarlar tribünlerde varlığını somut bir şekilde hissettirir. Bir futbol takımının taraftarları arasında tıpkı bir cemiyet birimi gibi güçlü bir mensubiyet şuuru oluşur. Bunun en önemli sebeplerinden biri, aradaki rekabettir. Rekabeti etkileyen de pek çok faktör vardır. Uluslararası karşılaşmalarda ön plana çıkan faktör genellikle millîlik unsurudur. Örneğin 1948 yılında oynanan Türkiye- Yunanistan maçında alınan galibiyet Kurtuluş Savaşı yıllarındaki mücadelenin bir sembolüdür.  Futbol maçlarında buna benzer pek çok hadise yaşanmıştır. Bu da gösteriyor ki futbol yalnızca sportif amaçlara özgülenmemiştir. Traktör Sazi Futbol Kulübü’nün maçlarında da tribünlerin, millî kimliğin haykırıldığı ve bir milliyetçilik anlayışının sergilendiği alanlara dönüştüğü görülmektedir.

Traktör Sazi taraftarları maç esnasında attıkları sloganlar, söyledikleri marşlarla milliyetçi bir duruş sergilemektedir. Kulüp maçlarını Tebriz’de bulunan Sehend Stadı’nda oynamaktadır. Traktör taraftarları bu stada “Kurtlar Deresi” ismini vermiştir. Taraftar grubunun ismi de “Kızıl Kurtlar” olarak bilinmektedir.  Güney Azerbaycan’da Kızıl Kurtlar, Traktör Sazi Futbol Kulübü’nün maçları ile millî duygularını açığa çıkarmaktadır. Kurtlar Deresi’nde, Türklüğün işareti olan bozkurt yapılmış eller havada bir şekilde milliyetçi sloganlar atılmaktadır. Bozkurt işareti aynı zamanda takımın taraftar grubu için önemli işaretlerden biridir. Traktör’ü simgeleyen üç önemli işaret vardır. Bir tanesi takımın da amblemi olan ve adını almış olduğu traktör sembolüdür. Bir diğeri kartal figürüdür ki Traktör taraftarı bu sembolü Türkiye’deki Beşiktaş Futbol Kulübü’nden esinlenerek kullanmıştır. Sonuncu sembol ise Traktör’ün maçlarda da sık sık gözler önüne serdiği, Türklüğün sembolü olan bozkurt işaretidir. Şüphesiz ki bozkurt; Türklüğü, Türk’ün bağımsızlığını ve Turan’ı simgelemektedir.

Maç esnasında açılan pankartların pek çoğunda “Ne mutlu Türküm diyene!” gibi milliyetçi söylemlere yer verilmektedir. Güney Azerbaycan bölgesinde uğranılan haksızlıklar ve yaşanan olumsuzluklar karşısında Traktör Sazi Futbol Kulübü’nün aldığı galibiyetler Güney Azerbaycan Türklerine moral kaynağı olmakta ve tribünler Türklüklerini haykırabilecek bir ortam sağlamaktadır. Traktör Sazi karşılaşmalarında atılan sloganlardaki milliyetçilik yansımaları şu şekildedir:

“Azerbaycan var olsun, istemeyen kör olsun.”

“Güney Azerbaycan, İran değildir.”

“Azerbaycan yurdumuz, Traktör bozkurdumuz.”

“Yaşasın Azerbaycan!”

“Türk dilinde medrese olmalıdır.”

“Yurdumuzun iftiharısın, Azer elin kahramanısın.”

“Bakü, Tebriz, Ankara; biz hara, Farslar hara.”

Atılan sloganların her biri Güney Azerbaycan Türklerinin sıkıntılarını ve isteklerini dile getirmeye yöneliktir. Slogan atılırken ayrı bir usul de geliştirilmiştir. Her maçın, 15. dakikasında “Türk dilinde medrese olmalıdır.” Sloganına, 25. dakikasında ise “Anam, bacım, hayat yoldaşım, kadınsın kadın, erkekle kadın, birdir kardaştır, meydanda olmak hakkındır, Türk kadını al hakkını!” Sloganına yer verildiği gözlemlenmiştir. Bu dakikalarda belli sloganların atılmasının sebebi İran İslam Cumhuriyeti Anayasası’dır.

İran İslam Cumhuriyeti Anayasası’nın 15. maddesinde dil ile ilgili düzenlemeler, 25. maddesinde ise İslam’da kadın üst başlığı ile kadına dair düzenlemeler vardır. Görüldüğü üzere Güney Azerbaycan Türkleri, Türkçe eğitim alabilme hakkı gibi en temel haklarını bile maçlarda attıkları sloganlarla talep edebilmektedir. Kadın haklarını sloganlarla gündeme getiren taraftar grubu, Traktör’ün İran’da en fazla kadın taraftara sahip futbol kulübü olmasını sağlamıştır. İran’ın politik yapısından kaynaklı kadınlar çok fazla sportif faaliyetlere katılamamaktadır. Bununla birlikte herhangi bir spor faaliyetini takip eden kadın sayısı da çok azdır. Ancak Traktör’ün kadın taraftarı, erkek taraftarı kadar fazladır. Kadın taraftar grubunun kendisini “Tiraxtörcü-qizlar” olarak tanıttığı ve sosyal mecralarda takıma destek verdiği görülmektedir. İran’da kadınların erkeklere göre pek çok haktan mahrum bırakıldığı bir ortamda Güney Azerbaycan Türklerinin kadın- erkek bir arada böyle bir faaliyet göstermesi kadına verilen değeri de ortaya koymaktadır.

Yukarıda örnek olarak sayılan pek çok slogan Traktör taraftarının rejime karşı sergilediği bir protestodur. Aynı zamanda da Türklük bilinci ile millî kimliğin tezahürüdür. Güney Azerbaycan Türklerinin yaşadıkları sorunlar, İran’ın Türklere karşı tutumu, bölge halkının yaklaşımı bu sloganlarda gizlidir.

Yine Traktör’ün oynadığı maçlara özel bestelenen ve yüksek sesle söylenen takım marşlarında da Güney Azerbaycan’ın bağımsızlığı, Azerbaycan Türklüğü gibi milliyetçi ögeler bulunmaktadır. Traktör için bestelenen marşlardan bir tanesinde Traktör’e milletçe verilen desteğin boyutu aktarılmaktadır:

Milletin dağ gibi,

Güçlü bir sel gibi,

Arkanda dayanır (durur),

Can Azerbaycan!

Seslendirilen çoğu bestede Azerbaycan vurgusu, Azerbaycan’ın Türk diyarı olması ve Güney Azerbaycan Türklerinin Traktör ile gurur duyduğu, Traktör Futbol Kulübü’nün Azerbaycan Türkleri için millî iftihar ve umut kaynağı olarak görüldüğü aktarılmıştır. Bunu taraftar bestelerinde gördüğümüz kadar millî şairlerin şiirlerinde de gözlemlemekteyiz. Tebrizli şair Ziba Karbessi’nin kaleme aldığı şiirde Traktör Futbol Kulübü millî uyanışın ayaklarından biri olarak sembolize edilmiştir.

Bu yollardan,

Traktör geçecek.

Topuklarını bağla,

Ses… Ses ver!

Ayağım (Uyanığım),

Nefes ver!

Varım!

Traktör taraftarı İran’da Türk olmanın zorluklarını dile getirmeye çalışırken Türk Dünyası’ndaki gelişmeleri de tribünlere taşımıştır. Azerbaycan Karabağ’da Ermeniler ile mücadele ederken Kuzeyde kalan millettaşlarına desteğini göstermek isteyen Traktör taraftarı ‘‘Sen Çağırsan Gelerem Men’’ adlı bir beste hazırlamıştır.

Sen çağırsan gelerem ben,

Sen yaşa Azerbaycan,

Eybi yoxdur ölerem ben,

Sen yaşa Azerbaycan.

Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin Elazığ şehrinde gerçekleşen deprem felaketi sonrası Traktör taraftarları “Azerbaycan var olsun, Türkiye başın sağ olsun” sloganları ile Türkiye’ye başsağlığı dilemişti. Yine Türkiye’de gerçekleşen 6 Şubat deprem faciasının yaşandığı dönemde de Traktör’ün resmî sosyal medya hesabından geçmiş olsun paylaşımları yapılmıştı. Bu da göstermektedir ki Traktör, İran’daki Türklerin sesi olmakla beraber bütün Türklerin acılarını, dertlerini paylaşan bir futbol kulübüdür. Traktör taraftarları arasındaki mensubiyet şuuru yalnızca ortak bir futbol takımının galibiyetini arzulamaktan ibaret değil, millî kimlik ve milliyetçilik fikri ile insanları buluşturan bir şuur halidir.

Kurtlar Deresi’nin tribünlerinde sergilenen milliyetçilik, Güney Azerbaycan için üst seviyededir. Bölgede hâkim olan İran rejiminin tutumu göz önünde bulundurulduğunda Güney Azerbaycan Türklerinin Türklüklerini duyurabilecekleri en rahat ortam Kurtlar Deresi’dir. Çünkü dışarıda yapılan protestolar, gösteri yürüyüşleri ve toplantılar İran hükûmeti tarafından şiddet ile bastırılmaktadır. Ancak statlarda sergilenen milliyetçiliğin görmezden gelindiği, en azından görmezden gelinmek zorunda olduğu, hükûmetin Güney Azerbaycan Türklerinin öfkesini ve isyanını İran sokakları yerine stadyumlarda sergilemesini tercih ettiği düşünülmektedir. Bu sebeple Traktör Futbol Kulübü, Güney Azerbaycan Türklerinin yaşadığı olumsuzluklara, İran’ın ayrılıkçı politikalarına, maruz kalınan ırkçı yaklaşımlara karşı isyanını dile getirdiği, Türklüklerini yaşayabildikleri bir mecra haline gelmiştir. Burada sergilenen milliyetçi duruş sadece yerel bir protesto hareketi değildir, Güney Azerbaycan Türklerinin uluslararası alanda da sesini duyurabilmelerine olanak sağlamaktadır. Nitekim Traktör’ün Asya Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı bir maçta, uluslararası bir mecrada kendini ifade edebilme fırsatını yakalayan taraftar grubu “South Azarbaıjan isn’t İran.” (Güney Azerbaycan İran değildir.) Pankartını açarak İran rejimine olan tepkisini göstermiştir.

Görülüyor ki Traktör sadece bir futbol kulübü değil İran’daki Türk varlığının bir göstergesidir. Bu itibarla Traktör, İran’daki tüm Türklerin kulübü olmayı başarmış ve İran’da Türklerin yaşadığı sıkıntıların aktarılmasında önemli bir etken olmuştur. Güney Azerbaycan’ın geçmişten günümüze kadar millî hareket doğrultusunda ortaya koyduğu milliyetçilik İran hükûmeti tarafından bir şekilde bastırılmıştır. Böyle bir politik ortam içerisinde Güney Azerbaycan Türkleri, Traktör Futbol Kulübü vasıtasıyla seslerini duyurulabilecekleri bir fırsat yakalamışlardır. Traktör hâlâ İran liginde oynamaya devam etmekte ve Güney Azerbaycan’ın bağımsızlık mücadelesinde önemli bir etken olarak faaliyet göstermektedir. Unutulmamalıdır ki Traktör bir sivil toplum kuruluşu gibi hareket etme kabiliyetinden yoksundur. Zaten İran topraklarında bu tarz yapılanmalara müsaade edilmemesinden kaynaklı olarak Traktör, İran’daki Türklerin sesi olmayı başarmıştır. İran’da Türklük şuurunun aktarıldığı, Türk milliyetçiliğinin yaşatıldığı bir futbol kulübü olan Traktör’ün gelecek yıllarda şampiyon olarak uluslararası mecralarda da sesini duyurabilmesi beklenmektedir.

Gelinen yüzyılda futbola yüklenen anlam ve futbol maçları oynanırken karşılaşılan hadiseler farklı boyutlara ulaşmaktadır. Bazı taraftar gruplarının holiganca tutumlarla futbolu amacının dışına çıkardıklarına şahit olunmuştur. Bununla birlikte futbol kulüpleri aracılığıyla illegal işlerin meydana geldiği de medyaya yansımaktadır. Bu da futbolu amacının dışına çıkaran grupların var olduğunu göstermektedir. Ancak Traktör taraftar grubunun bir futbol kulübünden beklentisi ve futbola yükledikleri mana dünyaya örnek olacak niteliktedir. Futbol ve buna benzer pek çok sportif faaliyetin millî bilinci uyandıracak şekilde değerlendirilmesi hem sporcunun hem milletin kendini ifade ettiği bir alan oluşmasına imkân tanıyacaktır.

KAYNAKÇA

(1) Demirtürk, S. İran Türklerinin Örgütlü Mücadele Girişimleri ve Buna Yönelik Kurduğu Teşkilatlar, Avrasya Uluslararası Araştırmalar Dergisi, 8 (2020), 343-357.

(2) İlhan, E. ve Alıcı, E. M. Millî Kimliğin İnşasında Futbol Kulüplerinin Rolü: Traxtor Tebriz Sazi Örneği ve İnternet Medyasında Traxtor Tebriz Sazi Kulübü. Pamukkale Üniversitesi, İletişim Bilimleri Dergisi, (2020) 47- 63.

(3) Özdemir, S. Güney Azerbaycan Meselesi: Tarihî ve Kültürel Boyutu. Atatürk ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Dergisi, (7), (2020), 359- 386.

(4) Sarı, Y. İran’da Bir Futbol Kulübü: Traktör Sazi ve İran’daki Türk Kimliği. Kaknüs Yayınları. (2019).

(5) Babek, Ş. Güney Azerbaycan Jeopolitiği, http://tebaren.org/?p=2171, (Erişim Tarihi: 12.12.2019)

(6) Ramazani, E. İran’daki Türklerde Spor ve Toplumsal Hareket İlişkisi: Traxtor Futbol Takımı Örneği. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Ankara, (2013).

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.