Yıllardan beri, bazı ümitsizlerden mektuplar alırım hayatımda bu dipsiz ruh kuyusuna bende birkaç defa düştüğüm için, oradan dışarı çıkmanın yolunu biraz öğrendiğimi sanıyorum. İçimizde ummadığımız enerjiler saklı olduğunu ve ümitsiz anlarımızda fışkırıp bizi kurtardığını çok yazdım. Yine bir ümitsize, on sekizinci asırda bir İngiliz Devlet adamının sözünü tekrarlamak isterim: “Hiçbir zaman ümitsizliğe kapılmayınız. Fakat bir kerede kapılacak olursanız, bir ümitsizin enerjisi ile mücadele ediniz.”

Milli savaşımızı bize kazandıran ümitsizliğin enerjisidir. Kendisini teslim etmeyen bir ümitsizlik iman derecesinde kuvvetli bir ümit yaratır. Bu boş bir akümülatörüdür. Sadi’nin Gülistan’ın da olduğu gibi, köşeye kıstırılan kedi, kaplanı bile paralayabilecek bir kudret kazanır. Çünkü sinmez ve saldırır.

Yine şöhretli bir İngiliz yazarının sözünü ümitsizlere daima hatırlattım: “Meyus olmasa, mağlup olacak hiç kimse yoktur.” Meyus, yani ümitsiz. Ümitsizlik içinde ümit ediniz.

Denizin dibine ayakları değer değmez suyun yüzüne fırlayanlar gibi, ümitsizliğin dibinden ümidin ışığına kavuşanlar çoktur. Hatta Cyrano gibi hiçbir yenme şansı kalmadığı halde:

Biliyorum ki beni yere vuracaksınız

Ne ehemmiyeti var? Yine de dövüşüyorum,

Dövüşüyorum, dövüşüyorum.

 

diyebilenlere, Hamid’imizle beraber

Galip sayılır bu yolda mağlup

diyebiliriz.

Ümidi olmadığı için cesaretini kaybedenlerden çok fazla cesareti olmadığı için ümidini kaybedenler vardır. Cesaret, çok defa, bir anlık hamleden ibarettir. Ondan sonra ümit, enerji ve zafer birbirinin peşinden gelir. Ümitsizlerin çoğu ümitlerini değil, cesaretlerini kaybetmişlerdir. Onu bulmaları çok mümkündür. bir adım ileriye fırlasınlar, yeter, oradadır.

Size ümit ve cesaret vermeyen mızmızlardan, mıymıntılardan, pısırıklardan, uyuşuklardan kaçınız. İhtiyat sınırını aşan korku daima haksızdır. Cesareti seçiniz, korktuğunuza uğramazsınız.

KAYNAKÇA

Peyami SAFA, Eğitim Gençlik Üniversite Objektif 07, Sayfa 59

Bir yanıt yazın