Vücudumuzu temizlemek mümkündür. Fakat ruhumuzun, şuurumuzun üstünü, altını ve hâfızamızı günlük hayatın kirli tesirlerinden kurtaran bir ruh banyosu yapmamız mümkün müdür? Eski ve yeni bütün Mistiklere ( Tasavvuf ve Tarîkat erbabına ), Yogilere ve benzeri akîde sâliklerine göre elbette.
Ben, İslâm mutasavvıflarının ‘‘Mâsivâdan tecerrüd’’ dedikleri, dışa bağlantılardan, duyu muhtevâlarından ve günlük hayat tesirlerinden silkinmenin, kendi kendimin ötesine yücelmenin, varlığımın merkezini daha yüksek bir plana nakletmenin tekniğini tecrübe ile bilen bir insan değilim. Herkes gibi benim de, zaman zaman kendimden geçer gibi olduğum, gözlerimin daldığı ve her şeyi unuttuğum anlar vardır. Bu bir sinir kaybı, yorgunluk, uyanıkken uyku hali değildir. Çünkü ruhun boşalmasıyla bir anda, muhtevâsı anlaşılmayan bir mânâ dolgunluğu içimizi kaplar. O anda derin bir tabiat sessizliğinin ortasında veya bir mâbedin, en küçük ses kırıntısı duyulmayan tenhâ bir köşesinde isek, ruhumuz kendiliğinden bir silkinişle kendisini zamanın dışına atmış ve günün kirlerinden yıkanmıştır.
Bütün mesele bu banyoyu tesâdüfe, içimizin kendi çırpınışlarına bırakmamak, her gün vücudumuzu yıkar gibi ruhumuzu da kötü tesirlerin kirinden temizlemenin tekniğini bulmaktır. Issız bir tabiat köşesi, bir mâbedin derin sessizliği, hatta bir tenhâ odada gözleri kapayarak ve şuurun sathını boşaltarak geçirilen bir istiğrak hali, belki bir iç yıkanmasının uygun zeminini hazırlar. Yazık ki her güzel ibâdet, onu donmuş kalıplara bağlayan şekil taparlıklar yüzünden samîmîliğini kaybederse, ruhu yıkamak hassasından da mahrum kalır.
Vücudun sağlığını koruyan temizlik gibi, ruhun, ahlâkın ve bütün mânevî varlığın sağlığını koruyan bir iç yıkanmasının en kestirme yolu pis ruhlara gösterilse, daha doğrusu, birer ruh hamamı sayılması lâzım gelen mâbedlerde, samîmî ibâdetin yolu gösterilse, ahlâk buhranının halline doğru koşulmuş olur. Bunun için de çok yadın vaızlara, yani – benzetmeyi hoş görün – ruh natırlarına ihtiyaç vardır.
KAYNAKÇA Peyami SAFA, Eğitim,Gençlik,Üniversite, Sayfa:106
Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.