Belirli aralıklarla yapılan nüfus sayımları, o yerin nüfus dağılışı durumu, hareket amacı, kişilerinin yaşama standardı, cinsiyet, milliyet, dil bakımından varlığı, tüm ekonomik gelişmeler kaynağı çalışma sektörlerini, millî birliğini, toplumsal ve kültürel gelişme düzenini yansıtan olaylardır. Çünkü iktisâden geri kalmış memleketler, karşılaştıkları ekonomik güçlükleri çözmeyi ve yenmeyi ancak, işlek bir nüfus topluluğu yaratmak, yaşama standardını yükseltmek, yapılacak her türlü üretimleri tüketim miktarlarının üstüne çıkarmak, ölüm nispetini azaltmak, kültür işlerini çözmek ve toplumsal çalışmaları ilerletmekle gerçekleşebilecektir. Yarı gelişmiş ekonomik varlığa sâhip ve bütün tabiî kaynaklarını işletmeyen milletler arasında Irak da vardır.

İşte yukarda saydığımız amaçları gerçekleştirmek için, yeni metotların ve tekniğin kolaylaştırıcı ve yardımcı yollarından yararlanarak nüfus sayımına gitmek günümüzün doğru çalışmalarından olacaktır. Irak’a ait, eskiden yapılmış tam bir nüfus sayımına rastlanmamakla berâber, zaman zaman belirli bazı bölgeler için yapılan nüfus çalışmaları ise, gerçekten çok uzak, kaba tahminlerden başka bir şey değildir.

Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra, 1921’deki Irak’ın nüfûsu 2.500.000 olarak tahmin edilmiştir. 1927 de çıkan 54 numaralı nüfus sayımı kanunu ile de nüfus işleri kanunlaştırılmıştır. Fakat bu kanunun dayandığı temellere göre, bir genel nüfus sayımı ancak, 1947’de çıkarılan, 30 numaralı ek kanunla, 19/10/1947’de yapılan sayımdır. Bu sayımda tahmin edilen, 200.000 göçebe aşiret nüfûsuyla beraber Irak’ın nüfûsu 4.816.185 çıkmıştır. On yıl sonra, 1957’de, yapılan nüfus sayımında, birtakım eksiklerine, yanlış ve özel olarak milliyet ve dil birliğinin gerçek varlığını ortaya koymakta yapılan sinsi ve maksatlı baskılarla bu yoldaki çalışmaları sekteye uğratmıştır. Bu sayımda Irak’ın nüfûsu 6.339.960’a ulaşmış olup, istatistiklere geçmeyen Irak’taki Türkmenlerin nüfûsu 300.000’ni aşmakta idi. Çok ilkel tahminlere dayanarak ve 1920 yılından sonra ortaya çıkan sayım sonuçlarına bakılırsa, Irak’taki Türkmenlerin nüfusu, 100.000-150.000 arasında oynamaktadır. Böylece 30 yıl kadar bir süre içinde Türkmenlerin nüfûsu birçok kötü nedenlerin, aksaklıkların bulunmasıyla berâber, bir mislinden fazla bir artış göstermiştir. Bütün Irak nüfûsuna şâmil yıllık artış yüzdesi, 2,5-3,0 arasında oynadığına göre, gelecek nüfus sayımında Türkmenlerin sayıları yarım milyonun (500.000) çok üstünde (600.000’e yaklaşık) bir sayıya ulaşmasını, normal şartlar içerisinde yapılacak bir sayımla beklemek olağandır. Irak toplumu içerisinde, üçüncü büyük gurubu meydana getiren bu çalışkan üretici nüfus kütlesi, kuzey batıdaki büyük Türkmen kenti Talefer’in batısında ve Sincar kasabasının güneyindeki, Sino, Tellavi, Meydankuli, Sibate ve böylece ondan fazla köyden başlayarak, Talefer şehri, Efkeni, Butepe, Buhur, Kırmız, Ir’fi, Mistah, Şeh Ibrahim, Hamre, Termi, Kubuk, Telazzo, Harabcemmas, Cuma ve Malveran gibi yetmişi aşan birtakım büyük küçük köyden sonra Musul şehrinin Neyneva, (Yunus P) Fayseliye Mansur semtleri, Kaziye, Reşidiye, Şirehan, Karakoyunlu, Karayatağ, Selamiye, Yarımca, Kızfahre, Tezharap, Babnet gibi birçok Türkmen köyleri yanında elliden fazla Türk soylu, Bektaşî tarikatlı Şebek (Şahbek) diye tanınan; Arpçiye, Gökçeli, Tozrakziyaret, Haznetepe, Kibirli, Zahrehatun, Tercile, Karatepe Şebek, Ortaharap, Cinci, Faziliye, Şakuli, Seyyitler, Ba’hamze gibi Şebek Türkmen köylerini gösterdikten sonra Erbil şehrini göstermek gerekir, Altunköprü bucağından, Türkmenlerin en toplu ve kalabalık bulundukları târihî Kerkük şehri ve bunu çevreleyen ve daha fazla Kerkük Bağdat yolu boyunca yayılan, Tazehurmatu, Yayçı, Kümbetler, Tirkâlan, Çardağlu, Leylan, Beşir, Yehyava, Tirkeşkan, Kızılyar, Ömermendan, Bilava, ilincik gibi köyler, Tavuğ bucağı ve bunun imam Zeynelabidin köyü, Tuzhurmatu ilçesi Amirli, Yengice, Bastamlı, Çardağlu, Kokuş, Hasadarlı, Şahseven, Elbuhasan, Biravuçlu, Muratlu, Abbud, Zengülü ve böylece Sayılı Beyat Köyleri, Kifri ilçesi, Aştöken, Birefekire, Tatran, Sendic, Karatepe bucağı ve Koruk, Çincal, Alisarak, Dicle nehri üzerinde Karahan (Celevla), Kızlarbat bucakları, Hanekin ilçesi, Zaviye Şehreban ilçesi, Mansuriye bucağı, Mendeli ilçesi ve bunun Kazaniye bucağı ve Bedre ilçesi boyunca kuzeybatıdan güneydoğuya uzanan geniş, verimli tarım arazisi üzerinde yayılmış olan Türkmenlerin, %65 nüfûsu, toprağa bağlı çiftçi topluluğudur. Ekonomik sektörlerde, sayısız emekleri bulunan bu kütlenin de gelecek nüfus sayımının olgun ve pürüzsüz yapılmasıyla geçici anayasanın Irak birliği gerçekleştirmede, başta Arap ve Kürtlere olmak üzere, üçüncü büyük kütle olan Irak Türkmenleri ve diğer azınlıklara tanıdığı yetkiler, Türkmenlere verilen kültür hakları, vilayetler kanunun mahalli meclislere katılmak ve böylece, Türkmenlerin, ekonomik kültürel, toplumsal işlere katılmalarını çızmakta önemli yeri vardır. Onun için, Türkmen gençliği önde olmak üzere, bütün orta yaşlı, yaşlı, kadın ve erkek Türkmenlerden beklenen; bu sayım işlerinde, gerçekleri ortaya çıkarmak için elbirliğiyle, devletin yetkili organlarına, elinden gelen yardımı yapmaları ve kolaylıkları esirgememeleri gerekir. Hem bu yolla ve hem de köydeki Türkmen öğretmenlerinden tutun, her yaşta ve baştaki okur yazar soydaşlarımızdan, sayım forumlarını doldurmakta birbirine yardım etmek ve gerçek millî varlığımızı göstermekle, yurdumuza ve özlenen Irak birliğine tuzumuzu katmış oluyoruz. Bu gibi uğraşmalar, Yüce ihtilâl Konseyi komutanlığı kararlarıyla, geçici anayasa hükümleriyle, yürürlükteki kanunlarla ve diğer ilgili bildirilerle bağdaşan ve onların yürürlükteki işlemlerini kolaylaştıran çalışmalar olacaktır.

Güvenilir, eyimser bir düşünce, sağlam bir güç birliğiyle, yurt çapında yapılacak nüfus sayımının doğru çalışmalarına, engelleri aşarak girişmek ve Türkmen nüfûsu ve millî varlığının gösterilmesinde yerlerimizi almalıyız. Bu arada, devletin Arap ve Kürtlere tanınan gerek genel merkezî komitede ve gerekse mahallî komitelerde temsil ve toplumumuza bu çeşit sayımları önemini belirten her türlü yayım yapma gibi yetkilerin Türkmenlere de verilmesini gönül arzu ederdi. Bu haliyle de güvendiğimiz devlet adamlarımızın, üzerlerine aldıkları işleri yerine getirmekte geri kalmayacaklarına emin olmakla beraber, devlete bu alanda gönüllü katılanlar ve katılacak olanlar da böylece ödevlerini yapmış sayılırlar. Çünkü millî varlık, toplum gücü ve Irak birliğine yardum için, bu alanda el ele verip bu amaçların gerçekleşmesini sağlamak, geleceğimiz yararına su ve ekmek kadar gerekli ve önemlidir.

Not: Bu yazı Bağdat’ta münteşir “Türkmen Kardeşlik Kulübü” organı olan “KARDEŞLİK” Türkçe Arapça aylık edebiyat ve kültür dergisinin Ekim 1970 sayısından alınmıştır.

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.