Avrupa şehirlerinden birinde tahsil eden genç bir tanıdığın mektubunu aldım. Eğer bir zarfın içinde olmasaydı, birbirine yapıştırılmış ve üç ayrı renkte kalemle yazılmış buruşuk ve kirli kâğıt parçalarına mektup denemezdi. Nereden başlayıp hangi kâğıt parçasına geçtiği anlaşılmayan satırlar, devrik cümleler, lüzumsuz noktalar, virgüller, ünlemler (nida işaretleri), bozuk ibare, çarpık satır, insicamsız cümle ve baştan başa akıl ve ruh denge (muvazene) bozukluğu ifade eden bir şekli ve mânâ perişanlığı.

Hayret etmedim. Birçok sola kaymış gençlerin bu perişanlığı bir modern hayat üslubu, bir yeni dünya görüşünün ifadesi, bir yeni zevk gösterisi olarak benimsediklerini biliyorum. Misaller pek çok. Solcuların meşhur bir kabadayısı da vaktiyle bana böyle pis ve buruşuk kâğıtlara yazılmış mektuplar gönderirdi. Sözüm ona bu, burjuva nizamına isyan gösterisidir. Başta kasketi yana yıkmaya, yanda cümleyi tersine devirmeye kadar gider. Bu ruh halinin ve ters dünya görüşünün daha birçok belirtileri vardır ki erbabının gözünden kaçmaz.

Bu perişanlık ve nizamsızlık yarınki dünyanın zamanımızda beliren öncü işaretleridir.

Belki öyle göstermek istiyorlar fakat boş yere. Çünkü yarın da bin yıl sonra da güneş sabahları doğup akşamları batacaktır. Hararet cisimleri genişletecektir. Elinizdeki taş parçasını bırakınsanız yere düşecektir. Yani tabiat kanunları ve nizam devem edeceği gibi cemiyet kanunları ve nizamı da şüphesiz daha kuvvetlenerek ve mükemmelleşerek devam edecektir. Nizam ve ahenk var olmanın şartlarından biridir. Perişanlık zevki ve felsefesi her zaman bir dağılma ve yıkılma belirtisi olmuştur. Böyle bir dünya görüşünden yarının ileri cemiyetleri yerine bugünün serseri bazı gençleri, Levent çeteleri, hocasına tabanca çeken talebe, babasını vuran evlat, devrik cümle, devrimbaz dergi ve gazete, din, ahlâk, nizam düşmanlığı, dil perişanlığı, toplum perişanlığı çıkar. Aldığım mektupta bunlardan bahis yok. Fakat şeklinden sızan mânâ bize gençlik davasını enine boyuna kavramayı emrediyor.

Başlarını hep sağa çeviren gençlik teşekküllerinin, soldan gelen ve iliklere işleyen büyük tehlikeye karşı hiçbir tepkileri yok. İmansız bir gençliğin sonunu göre bildiklerini henüz belli etmiş değillerdir. Levent çetesi gibi nice nice misaller üzerinde biraz düşünceye varsalar, maddeci ve Allahsız bir gençliğin nereye gittiğini en az bizim kadar dehşete düşerek görürler.

KAYNAKÇA

Safa, Peyami. Eğitim, Gençlik, Üniversite. Ötüken Neşriyat. 2017. Sf 295

Comments are closed, but trackbacks and pingbacks are open.