Asım’ın yeni nesli diyorsam, buna mecbur olduğunuz içindir. Siz, bir kavgaya doğduğunuz ve daha göçüp gitmeden, bu kavganın kıyameti kopacak gibidir. Öyleyse, gelecek nesiller, bir savaş sonrasının zafer türkülerini söyleyenler olmalıdır. Tarih sizi, kopuk bir geçmişten, gelecek büyük zamanlara uzanmış bir köprü diye görmeli, siz bir kere var olduğunuz için, bütün istikballer korkusuz olmalıdır.
Öncekilerden kalan, temsil ettikleri yalnızlıktaki mefkûreciliktir. Siz, düşüncede hepsini aşacak ve bu temel taşların büyük mimarisini kuracaksınız. Ve onların heybetli yalnızlıklarındaki mukaddes mefkûrecilik imanını neslin ruhu yapacak ve yaşayacaksınız. İnsanımızı ortaya koyacaksınız: Tanrı emaneti altında ezilmeyecek, çökmeyecek insanımızı hayatınızla gerçekleştireceksiniz. Zaman bütün kudurganlığı ile cemiyetimize saldırsa da, siz, yıkılmaz kayalar gibi kalacaksınız. Asım’ın yeni nesli, siz hayatı böyle kahramanlaştıracaksınız. Evet, gerçi dünya kahpeleşti bir kere, ama siz, diz çökmeyecek, boyun eğmeyeceksiniz. Ve kuracağınız dünya, perspektifini sizden alacaktır.
Yolunuz çetin, yükünüz dünyalar kadardır. Çünkü tarihi akışınız hedefinden saptırılmış, çünkü milletiniz aldatılmıştır; siz, tarihi, mecraına oturtmakla mükellefsiniz.
Bütün tek başına olanlar gibi mağlup ve ümitsiz kalmamak için, en mukaddes sevgi ve kinlerle donanarak birbirinize kenetleneceksiniz. Mefkûreci beraberliğiniz, istikbali taşıyan gelecek nesillerin ruh mayası olacaktır. Tarihin ve Tanrı’nın emri birliktir, bir olacaksınız; hatta kim bilir, tek başına cennete bile girmeye hakkı olmayanlardansınızdır.
Tanrı buyruğunca yürüyecek, güçlü olacaksınız.
Geçen nesiller, birer yıldız bırakarak gittiler. Siz, yalnızlığını nesilleştirecek ve bütünlüğünüzle, uyuşan ruhları yangına vererek sönmeyeceksiniz. Onlar, yüz türlü açıklamanın kesiştiği temel gerçek olarak, kendilerine mağlup oldular. Siz, önce kendinizi yenecek bir ışık tayfı gibi hayata rengini vereceksiniz. O zaman, zafer Allah’ın vaadidir ve sizin dik başlarınızda halellenmeyecekse yoktur.
Asım’ın yeni nesli, siz bir mukaddes savaşa doğdunuz; bütün varlığınızla bu cephenin malısınız. Ve unutmayın, siz cephelerden dönmemek içinsiniz. Bu, İbrahim’in kompleksi değil, ebediyeti kucaklayan bir imanın gerçekleşmesidir.
Ve inanın, dünyamızın sakinleri Türk’ün şehit kanıyla sırdaş deruni şafağından doğacak bir İslam güneşine muhtaçtır.
Söğüt Dergisi, Ekim 1969