TÜRKİSTAN MİLLÎ KAHRAMANLARI: KORBAŞILAR
Ey, Türkistan, şanlı ülke, güzel anayurt! Bir gün gelir kaldırırız yine bayrağı; İçimizden elbet çıkar yeni bir Bozkurt, Yabancıdan geri […]
Ey, Türkistan, şanlı ülke, güzel anayurt! Bir gün gelir kaldırırız yine bayrağı; İçimizden elbet çıkar yeni bir Bozkurt, Yabancıdan geri […]
Dünya var olduğundan bugüne kadar sürekli bir değişim içerisinde kıyamete doğru ilerlemektedir. Öyle ki sürekli değişime işaret eden Herakleitos, ‘‘Aynı
Yıllar önce henüz lise sıralarında dirsek çürütürken Atsız’ın ‘‘Bozkurtlar’’ romanını okumaya başlamıştım. Ne gariptir ki tüm o heyecanlı sahnelerin dışında
Ebulfez Elçibey kendinden önceki Türkçüler gibi çile dolu bir ömür yaşamış ve Türklüğün unutulmaz liderleri arasında yerini almıştır. Türk milliyetçilerinin
Maziden atiye köprülerin temelinde kültür ve dil olduğu şiarını Kültür ve Dil adlı eseriyle okuruna sunan Mehmet Kaplan ilk basımının
Öyküler, yaşanmış ya da yaşanması muhtemel olay ve durumların üst dille örülmüş kurgularıdır. Kimisi gerçek kimisi farazi olsa da okuyucunun
Memleketin birinde eskilerden kalma, kiminin harabe, kiminin yaşayan tarih olarak gördüğü bir konak vardır. Zamanın kırbacı bazen soldan bazen
Tarih gösterir ki yeryüzündeki milletler birbirleriyle rekabet eder,üstünlük kurmaya çalışır. Büyüklük düşüncesini taşıyan her millet devleti aracılığıyla kendi varlığını koruma
Fin ülkücüleri tabirinin ne kadar doğru olup olmadığı bakış açısına göre değişmektedir. Eğer ruhunu bir ideale bağlamış kişilere ülkücü diyorsak
Yüzyılların birikimiyle üretilen kelimeler anlamlarını ataların mirası olarak saklayıp bir hazine gibi önümüze serperken onları modern zamanın ağzında dilden dile
Aynı anne ve babadan doğmadıkları, aynı yerde çamura bulanmadıkları halde birbirine o kadar çok benzeyen insanlar vardır ki bunlarla karşılaştığınızda
Eğitim genç neslin toplumsallaşmasıdır. Her birimizin birey olarak var olmakla birlikte toplumsal rollere sahip olmamız bu gerçeğin hem nedeni hem
Hayatı anlamlandırmak ve insanı tanımaya çalışmak tecrübe ister, zaman ister. Bunalınca kendimi evden dışarı atar bazen bir parkta bir ağacın
Türkçem benim ses bayrağım diyor Fazıl Hüsnü Dağlarca. Son zamanlarda bayrağa yönelik münasebetsiz ithamlar, kabile dili diyebilecek kadar küçük görülen
Ağustos sıcağının topraktaki tozu buharlaştıracak kadar hırslı olduğu saatlerde köyün kayalıklardan uzanan deresine doğru yürümeye başladı. Eğer çağıran o olmasaydı,